Jeoloji Mühendisliği Bölümünde bilimsel çalışmalarıyla bilinen Uygulamalı jeofizik, yeraltı-yer üstü ve sığ yeraltı suları üzerine çalışmaları bulunan Prof. Dr. Ali AYDIN önerilerini açıkladı.
Pamukkale Travertenlerinin Beyazlığını Koruyabilmesi için İvedilikle Çalışma Başlatılmalıdır.
Dünya Koruma Mirasları Listesinde yer alan ve dünyanın ilk 7 harikası arasında sayılan Pamukkale travertenlerinin beyazlığının korunabilmesi adına, kamuoyuna hazırladığım üç yıl önceki yazımı sosyal medya hesabından revize ederek paylaşmak istedim.
Denizli ve ülkemiz için, doğal güzellik ve turizm bakımından son derece büyük öneme sahip olan Pamukkale travertenlerinin beyazlığını koruyabilmesi için ivedilikle çalışma yapılması gerektiğini ifade ettiğim yazıda, Turizm Bakanlığından alınan özel izinle, pamukkale ören bölgesinde alanda yaptığımız jeolojik ve jeofizik çalışmalar neticesinde elde ettikleri sonuçlar kaygı verici olduğumu bir çok kez belirtmiştim.
Çalışmayı yaptığımız zamanlarda, Pamukkale travertenlerine hayat veren kaynağın çıkmış olduğu bölgeye yakın bir bölgede deprem süreci yaşandığını vurguladığım yazımda, Yaşanan bu depremlerin etkilerinin yer bilimciler tarafından incelenmesi gerektiğine dikkat çekmiştim. Resmi ve sivil toplum örgütlerinin koruma süzgecinde olan Pamukkale varlığımız, yakın çevresindeki insanoğlunun müdahalesi sürecinden, turizm amaçlı ve daha sonraki regresyon amaçlı eylemlere maruz kaldığını ifade etmiştim ve halen Pamukkale’ye yakın bölgelerde bu aktivitelerin devam etiğini üzülerek görmekteyim.
Yakın alanda bulunan Karahayıt ve Pamukkale yerleşkelerinde var olan, termal hizmet veren otellerin düzensiz sondajlarla müdahalesi devam etmekte iken, yakın alanda yapılacak ve açılacak taş ocakları, içme ve sulama suyu sondajlarının vakit geçmezden müdahale yapılması hayati önem taşıdığını vurgulamıştım. Belkide alınacak bütün bu önlemler belki de Pamukkale’nin beyaz kalmasına yetmeyeceğinin altını çizmiştim.
Yazımı hazırladığım dönemde Pamukkale travertenlerine hayat veren kaynağın çıkmış olduğu bölgeye yakın bir deprem sureci yaşanmıştı. Yaşanan bu depremlerin etkilerinin yer bilimciler tarafından incelenmesi gerektiğinin altını çizerek, ören yerinde bulunan beyaz traverteni oluşturan kaynaktaki son zamanlarda daha da belirginleşen kaynak azalımının, çokta önmeli olmadığını bir çok platformda vurgulamıştım.
Gelinen durumun en risk taşıyan ve pamukkalemizin beyaz rengini kaybetmek gibi ciddi bir risk taşıdığını defalarca dile getirdim, bu amaçlı ilgi kuruluşlarımızın çabasının olması ve adımların atılmasının önemini defalarca vurguladım, ancak yetersiz olduğunu belirtmek istiyorum.
Bölgedeki jeolojik ve tektonik birimlerin dikkate alınıp, yeraltı ve yerüstü suları ilgili hiç bir çalışmaya izin verilmemesi, en az 10km çapında bir koruma bandı içinde kuyu, taş ocağı, yer üstü ve yer altı maden arama ve işletilmesi gibi, vb. çalışmaların yapılması engellemesi zorunluluktur.
Pamukkale’nin suyunun azalmasından değil!, beyaz, pamuk gibi rengini kaybetmesinden korkulması gerektiğini defalarca söyledim.
Traverten su kaynağının geliş güzergâhının belirlenmesi amaçlı yaptığımız çalışma altlık alınması gerekmektedir. Doğal kaynaklı yer hareketlerine net bir şekilde müdahale yapılmayabilir, ancak saha yakınındaki yapılan çalışmalara müdahaleler ivedilikle yapılması zorunluluktur.
Başta değerli valimiz olmak üzere konuyla ilgili tüm kurum ve kuruluşların, bu konuyla ilgili çalışmalara yön verdiğini biliyorum. Umarım bu süreçte yeterince ön tedbirler alarak, Pamukkalemizin beyazını kaybetmeyiz.
27 Ocak 2021 tarihli yazımı altlık olarak kullandım. Saygı ve sevgilerimle.
